Kıyak faili meçhul ise güzeldir


Toplumca çileden çıktığımız şu günlerde çıkar düşünmeksizin, tanımadığı birinin “kıyak” yaparak gülümsemesini sağlamak isteyenlere “Faili Meçhul Kıyak” kartları biçilmiş kaftan

Trafiktesiniz, arabalar ilerlemiyor, radyoda sevdiğiniz hiçbir şey çalmıyor. Gişelere geldiğinizde gişe görevlisinin size sırıttığını fark ediyorsunuz. Ne için sırıttığını anlamaya fırsat kalmadan paranızı uzatıyorsunuz ve o da size bir “Faili Meçhul Kıyak” kartı uzatıyor. Sizden önceki aracın şoförü sizin ücretinizi çoktan ödeyip gitmiş, size de karttaki kadar büyük bir gülümsemeyle yolunuza devam etmek kalmış.

“Faili Meçhul Kıyak” kartının fikir babası Tunç Kılınç olayı aslında gayet güzel açıklıyor: “Çıkar düşünmeksizin kıyak yapmak ve o kişinin mutlu olmasını sağlamak.” Bunu bir oyun olarak gören Kılınç’ın fikri gayet basit işliyor; “www.fikiratolyesi.com” adresine girip bu kartlardan ediniyorsunuz, sonra kendinize bir kıyak belirliyorsunuz. Ardından da kafanızdaki kıyağı gerçekleştirip, failinin meçhul kalması şartına sadık kalarak bu kartı bırakıyorsunuz.

Sitede kimi fikirler de önerilmiş: “Yaz sıcağında kalabalık bir belediye otobüsünün içinde bahsi geçen kart iliştirilmiş buz gibi bir kasa kolayı unutmak ya da birinin posta kutusuna gelen faturayı ödeyip, sonra da faturayı makbuz ve kartla beraber posta kutusuna geri koymak gibi...” Kulağa ilk anda çılgınlık gibi gelse de sağdan soldan sürekli ateş isteyen birine, tuvalete gittiğinde masasına bir çakmak bırakandan, okul kantininde boş bir masaya kartla beraber çay fişi bırakana kadar birçok insan, tanımadıklarının yüzünü güldürüyor.

Fikir babasından bir örnek

Kartların fikir babası Tunç Kılınç kendi gerçekleştirdiği bir kıyağı paylaşmış sitesinde: “10 kişilik bir gruptuk. Metro istasyonundaki kapalı gişenin önüne bir adet kartla birlikte jeton bırakıp, 20 metre kadar uzaktan merakla izlemeye başladık. İki-üç dakika kimse görmedi jetonu. Sonra açık gişenin önündeki sırada bekleyen 19-20 yaşlarında bir çiftin dikkatini çekti.

Çocuk sıradan çıkıp karta yöneldi. Bombaya bakar gibi bakıyordu. Sonra kartı alıp okudu ve yüzünde harika bir gülümseme belirdi. Ardından jeton ve kartı alıp meraktan çatlayan kız arkadaşının yanına gitti, birlikte okudular. İkisinin de şaşkınlık ve mutluluğunu görmeliydiniz. Sıra kendilerine gelince tek bir jeton aldılar. Önümüzden geçerken çocuk kartı cüzdanına yerleştiriyor ve kız arkadaşına ‘Süper bir şey bu. Şahane! Biz de bu gece mutlaka başka birisine bunu yapmalıyız’ diyordu...”

(Taraf Gazetesi)