Yaşamış, Yorgun ve 30’larında Hisseden Kırkaltı
Yeni albümleriyle Türk rock’ına bir halka daha ekleyen Kırkaltı hem yaptığı müziğe hem de kendilerine inanıyor. Onların hikâyesi bu albümdeki şarkılarda gizli
Birçok festival ve bahar şenliğine katılan Kırkaltı mart sonu çıkardığı albümüyle sonunda raflardaki yerini aldı. Emrah Kara, Barlas Tan Özemek, Gürkan Bozacı ve Onur Öztürk’ten oluşan Kırkaltı, ilk kliplerini Cümle Alem adlı şarkılarına çekti. Klibin yönetmeni Tolga Avcıl aynı zamanda Kırkaltı’nın menajerliğini de yapıyor. Albümün çıkmasıyla televizyonda klibi de dönmeye başlayan ve ikinci kliplerini Melek adlı şarkılarına çekme kararı alan Kırkaltı’nın albümü Pİ Müzik’ten çıktı.
Pİ Müzik; Kırkaltı, Çilekeş ve Tolga Avcıl’ın kurduğu bir platform. İleride geliştirmeyi planladıkları bu platform müzik gruplarının albümlerini kendilerinin yapıp satması ve sonuçta gelirin de müzisyenlere kalmasını amaçlıyor. Kırkaltı platformu şu sözlerle açıklıyor; “Bu plak şirketlerinin politikalarına karşı bir duruş.”
Önümüzdeki yaz ikinci albüm hazırlığına gireceklerini söyleyen Kırkaltı üyeleri albümlerinin çıkmasıyla ilk başta bir şaşkınlık yaşadıklarını kabul ediyor. Eleştirenler arasında şarkıların eski versiyonlarını özlediklerini söyleyenler olsa da Kırkaltı geldiği noktadan ve yaptığı müzikten gayet memnun. Yaratıcılık açısından kendilerine bir sınır koymadıklarını söyleyen üyeler, ne hissediyorlarsa onu yaptıkları ve duygusal olarak neden etkileniyorlarsa o çıkış noktasıyla söz ve müzik yaptıkları noktasında birleşiyor. ?u anda grubun dört üyesi de zamanının hepsini müziğe ayırmak için işinden ayrılmış durumda.
Ayrı ayrı anılmaktan ziyade Kırkaltı olarak, bir bütün olarak anılmayı tercih ediyor ve yaptıkları işten bir bütün olarak memnun olduklarının altını çiziyorlar. O yüzden albümün künyesinde bütün söz ve müziklerin karşısında “Kırkaltı” yazıyor.
Bana kalırsa albümdeki en değerli şarkı Güz Bulutları. Kırkaltı’nın o zamanki üyelerinden Eren Türkeri ve Emrah Kara bu şarkıyı Kasım 2006’da İsrail’in Güz Bulutları adını verdiği bir operasyonun ardından yazmışlardı. ?arkı operasyonda hayatını yitiren bir çocuğun ağzından ağıt şeklinde yazılmıştı.
Albümde bir diğer sürpriz ise Özkan Uğur’dan aldıkları Olduramadım adlı şarkı. Olduramadım’ın da dâhil olduğu albüm kayıtlarını bir yılda İTÜ’nün MİAM stüdyolarında yaptıktan sonra Özkan Uğur’un menajerine göndermişler. Kaydı beğenen Uğur’la bir araya gelen ve konseptlerini, ne yapmak istediklerini anlatan Kırkaltı, şarkıyı birkaç değişiklikle kullanma izni almış. Hatta grubun son albümünün isminin olmamasının fikir babası da Uğur. “İsimsiz olsun, insanları kısıtlamayın” diyen müzisyen sayesinde albüm sadece Kırkaltı adıyla çıkmış.
Albüm çıktıktan sonra bütün şarkıların sözlerini bir araya getirip baktıklarında sözlerin yaşamış, yorgun ve 30’larının başında bir adamın hikâyesi olduğunu görmüşler. ?arkıların sözleri pişmanlıkları, geleceğe dair umutları, hayatla ilgili derdi olan adamı, aslında Kırkaltı’nn bütününü ifade ediyor. Kapakta fotoğrafı bulunan Osman Kaytazoğlu ile tanıştıklarında o adamın suretiyle karşılaştıklarını düşünmüşler. ?arkı sözlerinin el yazısıyla olmasının sebebi de aslında bu. Adamın kendi hayatına ve yaşamışlıklarına dair yazıp çizdiği şeyler, tuttuğu notlar ve hatta zihninde canlanan çizimler bunlar. Bu yüzden şarkı sözleri arasında Olduramadım yok, çünkü sözler bu adama ait değil. Albümün arka kapağındaki ayna ise albümü elinde tutan kişinin bir bakıma o adam olmasını, bu albümü almayı tercih etmiş herkes oluyor. Kırkaltı bu yolda kendilerine yardım eden birçok insanın arasından üç ismi anmadan geçmiyor: Ercüment Subaşı, Özkan Uğur ve Tolga Avcıl.
Melek adlı şarkıda Çilekeş grubundan Görkem Karabudak, Dipsiz’de ise Dorian grubundan İlkin Kitapçı ile çalışan Kırkaltı, 10 mayıs cumartesi akşamı saat 20.00’de Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde Çilekeş ile sahneye çıkacak.
(Taraf Gazetesi)
Labels:
Taraf Gazetesi